Aşure günü orucu nedir? Muharrem ayının fazileti ve bu ayda, özellikle de 10 Muharrem’de oruç tutmanın hükmü nedir? Aşure günü orucu ile ilgili hadis-i şerifler.

Ramazan orucu farz olmadan evvel Muharrem ayının 10’unda (Aşûre günü) oruç tutmak vâcipti. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra bu oruç nâfile oldu. Bu itibarla Ramazan’dan sonra en makbul oruç, Muharrem ayının 10’unda, yani Aşûre gününde tutulandır. Lâkin bu orucu Yahudîler de tutuyordu. Bunun için hadîs-i şerîfte:

“Aşûre orucunu tutun; ancak bir gün ön­ce veya bir gün sonra da tutmak sûretiyle yahudîlere mu­hâlefet edin!” buyruldu. (Ahmed, I, 241; Bezzâr, no. 1052; Heysemî, III, 188)

MUHARREM AYININ FAZİLETİ VE 10 MUHARREM’DE ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ NEDİR?

“Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir. (Müslim, Sıyâm, 202; Ebû Dâvûd, Savm 55; Tirmizî, Savm, 40) Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir.

Resûlullah (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203; Ebû Dâvûd, Savm, 55; Tirmizî, Savm, 40)

Muharrem’in onuncu günü Aşûre günüdür. Bu gün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir. (Serahsî, el-Mebsût, III, 92) Zira Resûlullah (s.a.s.), Aşûre gününde oruç tutmuş ve bunu Müslümanlara tavsiye etmiştir. (Buhârî, Savm, 69) Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye gelince, Yahudilerin Aşûre gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bu gün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde Benî İsrâil’i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Mûsâ o gün oruç tuttu.” dediklerinde Resûlullah da (s.a.s.) “Ben Mûsâ’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti. (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 127-128) Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır. Bir hadiste, “Aşûre günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim.” (Tirmizî, Savm, 48) buyurmuştur. Başka bir hadiste de âşûrâ orucuna işaret ederek “Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Tirmizî, Savm, 40) buyurmuştur.

Hz. Peygamberin (s.a.s.) Yahudilere muhalefet için ertesi sene Aşûre orucunu Muharrem’in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Ebû Dâvûd, Savm, 66); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir. (Bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52; Abdürrezzâk, el-Musannef, IV, 287)

Şu da bilinmelidir ki Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.), isteyenlerin Aşûre (âşûrâ) orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir. (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 113-126)