İslam’da saliha annenin önemi, kıymeti ve fazileti…

Huzeyfe -radıyallâhu anh- anlatır:

Annem bir gün bana sordu:

“–Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’le en son ne zaman görüştün?”

Ben de;

“–Birkaç günden beri O’nunla görüşemedim.” dedim.

Bana çok kızdı ve fena bir şekilde azarladı. Ben de;

“–Dur kızma! Hemen Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in yanına gideyim, O’nunla beraber akşam namazını kılayım, sonra da hem bana hem de sana istiğfâr etmesini O’ndan talep edeyim.” dedim. (Tirmizî, Menâkıb, 30; Ahmed, V, 391-2)

O sahâbî hanımlar, efendilerini sabahleyin duâ ile uğurlarken şöyle derlerdi:

“Allah’tan kork; haram kazanma! (Bize haram lokma getirme!) Zira biz dünyada açlığa sabrederiz, fakat kıyâmet gününde cehennem azâbına sabredemeyiz.” (Abdülhamîd Keşk, Fî Rihâbi’t-Tefsîr, I, 26)

Onlar hanımlara hitâb eden şu âyet-i kerîmeyi yaşıyorlardı:

“Evlerinizde okunan Allâh’ın âyetlerini ve hikmeti zikredin / hatırlayın!” (el-Ahzâb, 34)

Bu sebeple beyleri, gün içinde öğrendiklerini akşamları evlerinde hanımlarına anlatırlardı. Hanımları akşam kapıda bu iştiyakla;

“–Bugün hangi âyet indi?”

“–Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-in fem-i muhsininden (mübârek ağzından) hangi hadîs-i şerif buyuruldu?” diye sorarlardı.

Onlar ehl-i dünya kadınlar gibi;

“–Bugün şehre hangi kervan geldi? Ne kumaş getirdi, falanca ipekliden getirdi mi?” diye sormuyorlardı.

Sahâbe nesli; isrâfı, lüksü ve modayı asla tanımazdı, bilmezdi.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2023 Ay: Şubat, Sayı: 216

İslam ve İhsan